İş mi Aşk mı?
Hayır, “Hayatınızda hangisi daha önemli yere sahip?” konulu bir yazı değil bu. Konu şu: İşe alım sürecindeki adayların yaşadığı kalp çarpıntılarının, biriyle ilk defa buluşmaya giden bir “aday”ın yaşadıklarına ne kadar benzediği ve bu hissi iş adayına yaşatmanın ne kadar yanlış olduğu. Bir düşünün: Biri var. Sizi bir yerde görüp beğendi, ya da hayalindeki kişinin tam sizin gibi biri olduğunu farketti, ya da ortak tanıdıklar bir şekilde sizi tanıştırmak istediler; “Bir şey çıkmasa da bir tanışın canım, ne olacak?” dediler, ya da onun sizden haberi bile yoktu ama siz onun ilgisini çekmeyi başardınız ve… bir gün telefonunuz çaldı. Evet, arayan o firma! Görüşmeye çağrıldınız. Mülakat tarihi belirlendi ve o belirlendiği an geri sayım başladı. Giyecekleriniz, diyecekleriniz önceden hazırlandı, beklentilerinizi oluşturdunuz, ikircikli sorulara hazırlıklısınız, en güçlü yanlarınızı da en zayıf yanlarınızı da biliyorsunuz; bir kriz anını nasıl başarıya dönüştürdüğünüzü anlatan