Tayland - Phuket Gezi Yazilarim ve Tavsiyelerim: 4.Gün

Merhabalar!

Bu sabah yine mükellef (!) kahvaltımızdan sonra Phi Phi adalarına gitmek üzere yola çıktık. Yaklaşık 1.5 saatlik bir yolculuk ile Phuket'ten Krabi'ye geçtikten sonra Krabi'de sonra bizi adaya götürecek vapura ulaştık. 4 katlı bir vapur: Giriş, girişin altı, girişin üstü kapalı, bir en üst açık. Vapur eski görünümlü ancak koltuklar rahat, koltuk aralıkları geniş ve daha önemlisi yol boyu manzara harika olacak hissediyorum! Bu yolculuğumuz 1 saat 45 dakika surecek.

Phi Phi'de görüşürüüüüüz!!!

Yaklaşık 2 saatlik vapur yolculuğu bence çok keyifli ama bir o kadar da sallantılı geçti. Açık denizin şakası yok :) 

Yolun sonuna doğru yaklaştığınız adadan dönüyorsunuz ve koy bütün güzelliği ve doğallığıyla karşınıza çıkıyor. 

Welcome to Tonsai

Tonsai koyu son durak; orada indik ve bizi alacak otel görevlisini bulduk. Longboat denilen salaş tekneye bindik ve koyun diğer ucunda daha önce resimlerden görüp tanıdığımız otelimize ulaşmak icin yola çıktık.

Otele yaklaştıkça beni bir heyecan sardı, çünkü cennet gibi, turkuaz suları olan bir plajı vardı, ağaçların arasında saklanmış bungalovlar maket gibi, güneşin altında inanılmaz güzel görünüyordu. Ama o da ne? Burayı tam gaz geçip koyun arkasına doğru ilerlemeye başladık. Koyun arkasında bitik, kalkmış kumdan denizin suyu çamurlu gibi görünen pis bir yere geldik. O da ne? Orada da durmadık ve bir sonraki koya yaklaştık. Artık orada üzüleyim mi sevineyim mi bilemezken orada durduk! E otel yok? Yerleşim yok? Sadece palmiyelerle dolu düz bir alan o kadar 

:( O noktada artık moralim -saklamaya gerek kalmayacak şekilde- iyice bozuldu ve bize gösterilen golf arabalarına (cart) bindik.

Veee... Başta bayılarak baktığım otele gittik! Gerçekten son 15 dakika keyfim o kadar kaçmıştı ki, bu sürprizin üzerine sevinçten 2 takla atasım geldi!

Merak edenlere, otelimiz Phi Phi the Beach Hotel. Long beach'te. Gerçek manada doğanın kucağında bir bungalovdayız. Oda Phuket'tekiyle kıyaslanmayacak kadar salaş ve o kadar konforlu değil, ama Allah aşkına söyleyin, başka hangi otelde odanızın tepesindeki ağaçta maymun gezindiğine şahit olabilirsiniz?

Maymunu filan bırakın şimdi, siz  asıl manzaraya gelin: Efsane degil mi? Sabah kuş cıvıltıları ve maymun viklemeleriyle uyanmak muazzam bir duygu.

Oda manzarası bu. Dikkat maymun çıkabilir.

Vee sonunda yağmuru da gördük! Thailand'da Haziran ayının çok yağışlı geçtiğini biliyoruz, e zaten yılın 360 günü güneşli olan Dubai'den geldiğimiz icin güneş beklentimiz de yoktu, amacımız Phuket ve çevresini keşfetmekti. Ama burada bulunduğumuz 4 gün boyunca yağmur görmedik hep güneş çok güneş :) En sonunda Phi Phi'deki ilk gecemizde böyle şimşekli sağanaklı yağmuru da tattık. Otel odalarında hep devasa ikişer şemsiye oluyor zaten, bizim yağmurluklarımız da yanımızdaydı, dolayısıyla yemeğe inerken ıslanmadık. Ama akşam vakti yağmur azalınca o arsız sivrisinekler yok mu? Onlardan çok rahatsız olduk. Hayır ben zaten Phuket'teki sineklere hayret etmişim her bir ısırığı avucumun ici kadar kabarmış, bir de burda yeni koskocaman kabartılar eklemeyi hiç istemedim. Ama tabii isteğe bağlı değil; sivri bu, şakası yok. Baş edemezsiniz. 

Restorandaki kötü hamburgerden sonra (öğlen yine spring roll ve green curry'ye dadanınca artık Thai food'dan illallah gelmek üzereydi) hemen kumsal üzerindeki bara gittik. Alkollü alkolsüz pek çok kokteyl mevcut, çok da güzel müzikler seçmişti insafsızlar, on dakika kalalım dedik bir saat oturmuşuz orada. Şahane ama bakımsız otelimizin sakinleri nerelerdeydi bilmiyoruz ama barın tek sakinleri bizdik :) 

Longboat'lar buranın simgesi, süsü, dekorasyonu, geçim kaynağı, ulaşım aracı, turizm sembolü, imzası, her şeyi.

Bu arada Onur burayı biraz fazla izole bulduğu icin otele çok bayılmadı :) Çünkü Phi Phi merkeze de tekne ya da motorla gidiliyor, şöyle azıcık yürüyüp bakınalım diyeceğiniz bir yer yok. Neyse, ertesi gün için planladığım aktivitelerimizle ona burayı sevdirdim; 5. gün yazımda detaylar gelecek.