Kayıtlar

Aralık, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

UnMarketing: Pazarlamayı bırakın, bağ kurmaya başlayın

Resim
Pazarlama bir görev değildir. Pazarlama bir departman değildir. Pazarlama bir iş değildir. Pazarlama, geçmişteki, şimdiki ve gelecekteki potansiyel müşterilerinizle ilişki kurduğunuz (veya kurmadığınız) her an gerçekleşir. UnMarketing (Pazarlamama), pazarınızla bağ kurma yeteneğidir. Binlerce kişiyi çalıştırıyor da olsanız, tek kişilik bir işiniz de olsa her zaman UnMarketing işinin içindesiniz. Bu bir proje ya da viral pazarlama numarası değildir. İnsanlar zaten sizin hakkınızda konuşuyorlar. Önemli olan bu konuşmaların parçası olmak ve ömür boyu sürecek ilişkiler kurmaktır. Şimdi zaman, p azarlamama zamanı. Haydi bakalım. Kitapta neler var? Tabii ki kitabın tamamını anlatmak yok, öncelikle burayı netleştirelim :) Yine ilgimi çeken bir-iki bölümden bahsedip tadında bırakacağım ki kitabın tamamını okuyun. Scott Stratten, UnMarketing kitabında, pazarlamanın özünün pazarlamamak olduğunu; yani pazarlamayı bırakıp bağ kurmaya başlamak olduğunu anlatıyor. Bu akıcı kitapta

Şimdi reklamlar: Size özel blog yazım için tıklayın!

Resim
Uğur Batı'nın kitaplarını hala okumadınız mı? Siz okumazsanız ben buradan anlatmaya devam ederim :) Yine bir Uğur Batı kitabı: Reklamın Dili. Şahane bir kitap*. Başlıyoruz Reklamların alıcı kitle üzerinde yeterli etkiyi uyandırmaları ve dikkat çekmeleri, reklamın en önemli şartıdır (s.41). Peki bu etkiyi nasıl uyandırır reklamlar? Mesela  görsel malzemeler , ve hatta boşluklarla. Evet boşluklarla. İlana nefes aldıran, anlam bütünlüğünü sağlayan boşluklardır. Reklamlar başka nasıl etki uyandırıyor?  Sloganlar la. Çünkü iyi bir slogan, bir ürün ya da şirket için bir imaj ya da kişilik yaratarak uzun bir dönem boyunca yinelenerek kullanılabilir (s.49). O halde, hadi küçük bir hafıza tazeleme oyunu oynayalım. Sadece sloganları okuyarak ait oldukları markaları bulabilecek misiniz? Farkı fiyatı Impossible is nothing Çünkü en değerli giysiniz, cildiniz. Her eve lazım Her zaman keşfetmek için bak Önce hüplet sonra gümlet Mutlu et kendini Kirlenmek güzeldir Ekmeğinizi el

Black Friday geldi geçti, peki bize ne?

Resim
Black Friday geldi geçti, peki bize ne? Her yıl bu dönemlerde haberlerde mutlaka izleriz, Amerika'da alışveriş merkezlerinde teknoloji marketlerin önünde kuyruğa girmiş, portatif sandalyelerde mağazalar açılana kadar nöbet tutan, mağaza içinde alt alta üst üste savaşır gibi alışveriş yapan çılgın görüntüleri. Peki acaba her yıl yavaş yavaş bize doğru mu geliyor Black Friday kasırgası? Dün İstinye Park'ta gezinirken birkaç mağazada gördüm, biraz yadırgadım açıkçası. Bana çok yapmacık geldi. Çünkü orada insanların hem Thanksgiving (Şükran Günü) için haftalar önce başlayan heyecanlarını; thanksgiving akşamı aileyle birlikte saatlerce uzun uzun yenen keyifli yemekleri iple çekmelerinin, ardından black friday'i beklemelerinin keyfini biliyorum. Bizde ise sadece yapay bir "şey" olarak havada kalmış durumda şu an. Ama önümüzdeki yıllarda arkadaş sohbetlerinde "ayy Black Friday" yaklaşıyor diye heyecanlı heyecanlı konuşmaya başlarsak da şaşırmam