12 Adımda Anlayalım: Beynin Kuralları - John Medina


Upuzun bir aradan sonra guzel bir kitapla geri geldim. Biraz daha roman ve politik tarzda kitaplar okuduğum bir dönem oldu ama blogum için yazacak 3 de kitap biriktirdim bu arada :) Rengarenk ve cıvıltılı bir marketing kitabı değil bu, ama konunun kendisi ve John Medina'nın üslubu itibariyle benim "best of" listeme girdi, sizinkine de girsin isterim.




Beyin Kuralları - John Medina
Hipokampus, amigdala, prefrontal korteks ve bunun gibi bir sürü terim kulağınıza korkutucu mu geliyor? Alışın. Tabii ki beyinden bahseden bir kitap kırmızı başlıklı kız masalından bir parça daha bilimsel olacak, ve John Medina, kitabı olabilecek en az korkutucu dille yazmış olduğu için kitap çoğu yerde nehir gibi akıp gidiyor, ama bazı kısımlarda terimler ve aşırı bilimsellik birazcık boğabilir, dikkat :)

Ne anlatıyor?
Beynin nasıl işlediğini. Profesör John Medina beynin yapısını, öğrenme evrelerini, cinsiyet farklılıklarını ve öğrenmeyi etkileyen faktörleri 12 bölüme ayırarak teker teker inceliyor. Benim tek motivasyonum biraz spoiler verip kitap için ilgi uyandırmak, o yüzden bu 12 bölüm içinden yalnızca bir iki bölüme değineceğim.

Başlıyoruz... Tembel tenekeler sizi.
Her gün, ya da haftanın belli günlerinde spor yapan biriyseniz rutin dışına çıkıp spor yapmadığınızda suçlu hissediyorsunuz değil mi? Halbuki sahildeki o koşuyu bitirdiğinizde, ormanda yürüyüşe gittiğinizde, spor salonunda zumbadan çıktığınızda ya da havuzda son kulacınızdan sonra boneyi çıkardığınız an ne kadar zinde, bedenen "pert" halde hissetseniz bile ne kadar enerjik ve huzurlu oluyorsunuz değil mi? O halde iyi haber gelsin, bu his sadece psikolojik değil, çünkü John Medina diyor ki, egzersiz yapmak beyin gücünü artırıyor. Düşünün, milyonlarca yıl önce atalarımız masa başında e-mail yazarak para kazanmıyorlardı, av peşinde koşarak hayatlarını devam ettiriyorlardı. Erkeklerin yemek bulmak için günde 20, kadınların da 10 km kadar yürüdükleri bir eski dünyadan bahsediyorum. Kitap der ki, gösterişli beyinlerimiz yata yata değil, egzersiz yapa yapa gelişti (s. 17), çünkü beyinlerimiz yürümek için yaratılmıştır (s. 40). 

O halde, beynimize kan götürmek, glikoz ve zehirli elektronları içine çekecek elektron sağlamak, ve sinir hücrelerini birbirine bağlayan proteinleri uyarmak için ne yapıyoruz? John Medina'ya kulak veriyoruz ve egzersiz yapıyoruz. Haftada 2 kez yapılan aerobik bile alzheimer, demans gibi hastalıkların riskini yarı yarıya indiriyor. Bunu da öğrendiğimize göre şu an "tembel teneke"liğe son vermenin tam zamanı!

Beyin ve egzersizle ilgili bir TED videosu olsa da izlesek diyorsanız buyrun :) 
http://youtu.be/LdDnPYr6R0o


Kablolama:
Michael Jordan basketbolda efsaneyken beysbolda neden "çaktı"? 
"Hayatta ne yaptığımız ve neler öğrendiğimiz, beynimizin görüntüsünü değiştirir" diyor John Medina. Beynimiz kas gibi hareket eder; daha fazla etkinlikte bulunmak beynimizi daha büyük ve karmaşık hale getirebilir. Hangi müzik aletini çalacağımıza dair yapacağımız basit bir seçim ile iletim ağları oluşturup bu ağları yenileyebiliriz. Ama halihazırdaki ağlar bir başka aktivite için kullanışlı olmayı garantilemez. Bu yüzden sırf ana başlığı "spor" diye, basketbolda harikalar yaratan birinin beysbolda da harika olacağını beklemememiz gerekir. Howard Gardner zekanın kategorisi olduğunu söyler: sözel, müziksel, matematiksel, bedensel, kişilerarası ve içsel. Bu zeka türlerinin birbiriyle ilgisi içinse şu çok tatlı yorumu yapmış: "Eğer müzikte başarılı olduğunuz biliyorsam, başka şeylerde de başarılı ya da başarısız olacağınızı sıfıra yakın bir doğruluk oranıyla tahmin edebilirim" (s 88).
Bu yüzden, lütfen bir insan için gerizekalı demeden önce hangi kategoriden bahsettiğinizi, ve o kişinin bu acımasız genellemeyi gerçekten hak edip etmediğini kendinize bir kez daha sorun :) John Medina okumuş biri olarak, bunu yapın derim.

Kitapla ilgili en çok hoşuma giden şey ise, yazarın her bölüm sonunda o bölümün konusu ile ilgili eğitim  sistemine ve iş yaşamına yönelik fikirler sunması. Kendini işte tam anlamıyla ifade edemeyenler şu cümleyle aydınlanma yaşarlar diye düşünüyorum: "Birçok şirketin bünyelerinde mükemmel basketbol oyuncuları barındırdığını ve bu basketbolculara beysbol oynatmaya çalıştıklarına bahse girerim." (s. 96)

Dikkat Dikkat. Heey Dikkaat! John Medina'ya kulak verin.
Multitasking yalandır. Evet, koca bir business life must'ını, Cv'lerin en popüler key word'ünü, ve becerikliliğimizin en güzel tanımını John Medina sayesinde bir kenara atıyoruz. Araştırmalar, birden fazla görevi aynı anda yerine getiremediğimizi gösteriyor. Çünkü bir görevden diğerine her geçişte 4 aşamadan (dikkati kaydırma/ eski kuralı bırakma/ serbest bırakma/ yeni görev için kural etkinleştirme) geçeriz ve bu 4 kuralı her yeni görev geçişinde gerçekleştirmek bizi yavaşlatır ve bu da hem o işi %50 daha yavaş yapmamıza, hem de %50 oranında daha fazla hata yapmamıza neden olur. Bu yüzden araba kullanırken mesaj yazmak, toplantıdayken mail atmak, yemekteyken kitap okumak aslında marifet değil, üzülerek bildiriyorum.  İşyerinde üretkenliği artırmak için ise önce o whatsapp uyarılarını, twitter mention bip'lerini, facebook tagleme bildirimlerini kapatalım bakalım.

Çok mu uzun oldu?
O halde, uykunun öğrenmeye etkisini ve gerçekte ne kadar önemli olduğunu,
Stresin yetilerimizi nasıl kilitleyip bizi paralize ettiğini,
Hatırlamak için tekrar etmenin anahtar rol oynadığını,
Ve daha birçok yeniliği öğrenip sindirmek için kitabı hem alın hem de başucunuzda bulundurun derim. Bendeki baskı Kuzey Yayınları'ndan.
Beyin Kuralları, John Medina.






Bu blogdaki popüler yayınlar

Neden ile başla - Simon Sinek

Batna, Zopa ve Sonuç Alıcı Müzakere